24 Aralık 2014 Çarşamba

YAMAHA X CITY INCELEME TÜRKÇE



YAMAHA X-CITY TÜRKÇE VİDEO İNCELEME. KENDİ ÇEKİMİMDİR.



İLK MOTOSİKLETİM YAMAHA X-CITY 250 cc

Bu sene yıllar süren araba sevdamdan vazgeçip, motosiklet kullanmaya karar verdim. Bunda elbette maddi olarak küçülmeye gitmenin kararlılığı da vardı, ama yıllardır hiç özenmediğim ve de tehlikeli bulduğum için kaçtığım motosiklet sevdası sonunda beni de yakaladı ve 35 yaşında motorcu oldum. Daha çok, genç yaşlarda merak salınan bu illete ben de tutulmuş oldum böylece. İllet diyorum çünkü, başlayınca bırakması gerçekten zormuş. 

Hemen hızlı bir kurs araştırması yapıp, evrakları tamam edip, derslere başladım. Yaklaşık 1 ay süren bir kurs döneminden sonra, ilk sınavda ehliyeti almaya hak kazandım ve 1 ay gibi bir sürede de ehliyetime kavuştum. Sıra gelmişti motosiklet seçimine. Kursta kullandığımız en büyük motorlar 125'likti ve vitesliydi, ayrıca çok da dandiktiler. Deli gibi gaza gelip hızlı hızlı vites geçirip bastığınızda bile anca 70'e çıkan ve bağırmaya başlayan tuhaf motorlardı. Dolayısıyla bu tip motorları eleyerek başladım motosiklet aramaya ve iyi markalara baktım sadece. Sonunda hem servisi olduğu için hem de internette methini çok duyduğum için Yamaha X Max'te karar kıldım. 250'lik ABS'li modele kafamı taktım, ancak beğendiğim bu motor meğersem o kadar tutan bir motormuş ki, gel zaman git zaman Bayii'de ne ABS'lisini ne de ABS'siz olanını bulabildim. Ben de baktım olmuyor ve artık deli gibi motor almak istiyorum, beklemeyi bırakıp X-City 250 almaya karar verdim. Hem motorları aynıydı, hem de X-Max'e göre biraz daha alçak olduğu için binmesi kolaydı. Motoru bir cumartesi günü eşimle gidip tüm teçhizatlarıyla aldık ve motorumuz pazartesi güne bize teslim edildi. Ancak kursum hala devam ettiği için ve bende de zaten cesaret olmadığı için motorumu eve kadar bir arkadaşım getirdi. Bir süre motor kapının önünde öylece yattı, ama olsun güzeldi ve ben her gün gidip bakıyordum ona. Sonra zamanı geldi ve bindim. Aman Tanrım o nasıl bir güçtü öyle, kurstaki motorlardan sonra bir sürat motoruna binmişim gibi hissettirmişti beni X-City. Elimin gazına alışması oldukça uzun zaman aldı diyebilirim. Birkaç kere çok hızlı kalkıp, fırladığım için düşme tehlikesi de geçirdiğim oldu hatta. Ama böyle kör-topal alıştık birbirimize ve şimdi mutluyuz. Alıştıktan sonra X-City 250 benim için vazgeçilmez bir parça haline geldi.


Efendim biraz motosikletimin özelliklerinden bahsetmem gerekirse, teknik özelliklerine çok girmeden anlatayım, zira ben de yeni bir motorcu olduğum için bu konudaki bilgim az. Öncelikle X-Max kadar olmasa da gayet dikkat çekici bir motor, hemen hemen her gün, nereye gidip park edersem edeyim, birileri gelip tanıştı, kaça aldın vs. diye sordu. Yani motor kendini gösteriyor. Bunun dışında artçılı kullanımda da oldukça rahat bir motosiklet. Sele oldukça rahat, artçı için de oldukça konforlu. Sele altı bagajı ufak bir sırt çantasını ve eldiven, ceket gibi şeyleri sıkış tepiş de olsa alabiliyor. Ben arkaya 2 tam kask alan Yamaha çanta taktırdım ve kaskları da elimizde taşımaktan kurtulduk. Motor artçılı kullanımda bile oldukça atak ve yokuşlarda gayet iyi fırlıyor, basınca gidiyor yani. Yanıma gelip vın vın yapan çoğu süslü ama içi boş makineyi adeta yemiştir ışıklarda. Gösterge panelinde hız, benzin ve motor hararet göstergeleri varken, dijital ekranda da saat, hava sıcaklığı, km. saati gibi bilgiler yer alıyor. Işıklandırması mavi ve oldukça şık. Alt kısımda küçük bir torpido gözü var, buraya da güneş gözlüğü, telefon gibi ekipmanları koyabilirsiniz. Bir de ufak bir kanca var altta, normalde kapalı duruyor, açıp birkaç hafif poşeti rahatlıkla takabiliyorsunuz üzerine. Kısa farlar kontağı çevirince otomatik yanıyor, yan ayağı indirince de motosiklet otomatik stop ediyor. Güzel yapmışlar. Frenlere başta biraz zor alıştım ama bunda motor tecrübemin olmaması da etkili oldu. Motorun en kötü özelliği, süspansiyonlarının sert olması, bu da özellikle taşlı yollardan geçerken çok sallanmasına neden oluyor, ama sertlik motorun ruhuna sportiflik kattığı için kabül edilebilir bir eksi bence. Birkaç fotoğrafını da paylaştığım motorum kısaca böyle. Yakıtı 100 km.'de 3-3,5 lt. civarında. 250 cc. için iyi bir değer ve henüz 1100 km.'de olduğu için belki de zamanla düşecektir.  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder