26 Şubat 2015 Perşembe

ONCE (BU FİLMİ MUTLAKA DİNLEYİN)

Merhaba sevgili dostlar. Bugün sizlere uzun zamandır aklımda olan bir film tavsiyesinde bulunacağım. Hani bazı insanların başucu kitapları vardır ya. Bu film de öyle, bir kitap gibi defalarca izleseniz bile bıkmayacağınız türden. Hatta başlığa dikkat ettiyseniz bu filmi dinleyin yazdım. Çünkü bu filmi öne çıkaran şey müzikleri. Hatta filmi izledikten sonra soundtrack albümünü mp3 ünüze atıp sürekli dinlemek isteyebileceğiniz muhteşem müziklere ve sözlere sahip.

Yurtdışına çıkanlar daha iyi bilirler. Avrupa Metroları ve sokakları muhteşem sokak müzisyenleri ile doludur. Ben bu tip adamları Türkiye'de para verip bile bir mekanda dinleme şansınızın az olduğunu söyleyeyim, gerisini siz düşünün. İşte filmimizdeki karakterde akustik gitarıyla kendi bestelerini söyleyen bir sokak şarkıcısı. Sevgilisinden yeni ayrılmış, kırık kalpli kahramanımız onun için bestelediği birbirinden güzel parçaları içtenlikle seslendirirken, bozuk elektrik süpürgesini tamire götüren bir bayanın dikkatini çekiyor. Kadın adamın çaldığı parçayı çok beğeniyor ve biraz bahşiş bırakıyor. Bizim çalgıcı kahramanımız ise verdiği parayla dalga geçiyor çünkü gerçekten çok komik bir rakam. Bu şekilde aralarında muhabbet gelişiyor. Güzel tesadüf ise çalgıcı kahramanımızın babası Hoover tamircisi. Süpürgeyi tamir ettirelim muhabbetine falan geliyor iş ve bu tuhaf karşılaşmanın sonucu mükemmel bir hikaye gelişiyor. Anlatmayı burada bırakayım, gerisini siz getirin. Bu arada film müzikleriyle meşhur, ama altını çizeyim müzikal değil.

İzleyin ve dinleyin bu filmi. İnanın isim yapmış pek çok romantik filme on basar. Hatta İngilizceniz iyiyse sözlere odaklanın. Mükemmel kelimelerle ifade edilmiş aşk şarkıları mutlaka yüreğinize dokunacaktır.

Eh bana müsade artık, bugün de güzel bir film tavsiye etmenin mutluluğuyla hepiniz sağlıcakla kalın.

25 Şubat 2015 Çarşamba

SOĞUK TAŞLAR (OSMAN AYSU)

Bugün bir kitap önerisi ile daha karşınızdayım. Madem Osman Aysu'dan başladık, devam edeyim dedim. Uzun zamandır kitap okuma alışkanlığımı kaybettiğim için okunması kolay ve konularının akıcı olması bakımından Osman Aysu'nun kitaplarını özellikle tercih ettim. Neyse konuyu çok uzatmadan Soğuk Taşlar adlı eserin içeriğine değineyim biraz. Belki sizin de ilginizi çeker.

Efendim bu sefer ki kahramanımızın adı Doğan ve kendisi arkeoloji doçenti. Olaylar bu karakter ve çok zengin bir koleksiyoncu olan Sulhi Bey arasında geçiyor. Kitapta yok yok mafya, seksi bir kadın, ucundan biraz aşk hikayesi ve envai çeşit entrika. Cadı kazanı gibi kaynayan bir konusu var kitabın ve hareketlilik hiç bitmiyor. Bu bakımdan elinize aldığınız gibi bitirmeniz olası. Eğer bu aralar sürükleyici bir şeyler arıyorsanız ve ağır kitaplardan sıkıldıysanız Osman Aysu'nun bu kitabını da içtenlikle tavsiye edebilirim. Özellikle polisiye tarzına meraklıysanız daha bir hoşunuza gitmesi olasıdır. Üstelik bu kitapta cep boyutlarında olduğu için otobüste falan rahatlıkla okunabilir. Ben şimdilik Osman Aysu'ya ara verip bugün Ahmet Ümit'in bir kitabına başladım. Esas sevdiğim ve neredeyse tüm kitaplarını okuduğum bir yazardır kendisi. Agatha'nın Anahtarı adlı öykü kitabına başladım yazarın. Onu da bir ara paylaşmak isterim açıkçası.

Evet bu ara biraz da koşullar gereği bol bol kitap okuduğum bir dönemdeyim. Zaten çok fazla teknoloji ve oyun yazmıştık bu bakımdan bloğu biraz da edebi içeriklerle doldurmanın güzel olacağını düşündüm. Yakın zamanda birkaç kitap ve film önerisi ile daha karşınızda olmak olmak istiyorum dostlar. Sonra gene teknolojiye ve oyunlara döneriz. Hepiniz sağlıcakla kalın ve bloğuma üye olmayı ve takipte kalmayı ihmal etmeyin lütfen.

23 Şubat 2015 Pazartesi

BAĞIMLILIK YAPICI KÜÇÜK BOYUTLU BİR ANDROİD OYUNU (ZOMBIRDS)

ZOMBIRDS

Bir başladınız mı bir daha bırakamayacağınız güzel grafikli bir Android oyunu ZOMBIRDS. Bir sürü telefon oyunu indirdim hiçbiri sarmadı diyenlere tavsiyemdir. Yalnız oyun ciddi bağımlılık yapıcı ve bazı bölümleri geçmek sinir bozacak kadar zorlayıcı, uyarayım. Oyunda levellar var ve her levelda size farklı görevler veriliyor. Görevlerin üstesinden geldikçe de bir üst levela atlıyorsunuz. Oyunda ZOMBIRDS denen değişik kuşları vurmaya çalışıyorsunuz ancak bunu belli kombolarla süslemişler ve bazı modlar oluşturmuşlar. Bu nedenle oyun basit bir vur kaç oyunu değil. Bir de kurukafalar var, onları vurdukça da altın topluyorsunuz. Altınları kostüm ve görevleri kolaylaştırabilecek bazı takviye güçleri satın almak için kullanıyorsunuz. Benim ciddi anlamda saatlerimi yedi oyun. O yüzden yazmaya değer buldum. Aşağıda oyunun ekran görüntüsüne ukaşabilirsiniz.


22 Şubat 2015 Pazar

Sürükleyici Bir Kitap Yalıda'ki Sır (Osman Aysu)


Herkese merhaba. Ürün incelemeleri yaptık, oyun paylaşımlarında bulunduk hatta film tavsiyelerimiz de oldu zaman zaman. Bugün de son okuduğum bir kitap hakkında düşüncelerimi yazmak istedim. Neden yazmak istedim? Çünkü bir çırpıda okudum ve sürükleyici olduğunu düşündüğüm bu kitabı tavsiye edilmeye değer buldum.

Efendim kitabımızın kahramanı Sarp adında, biraz başına buyruk, bildiğini okuyan ve bu yüzden de çalıştığı yerlerden ya zorla istifa ettirilen ya da kendi çekip giden ünlü sayılabilecek bir gazeteci. Karakterimize işsiz kaldığı bir dönemde felçli bir işadamı tarafından anılarını yazması karşılığı yüklü bir ücret teklif ediliyor. İşe başlamadan önce de yüklü bir avans alıyor. Yalnız işadamının isteğiyle yalıda kalması gerekiyor ve kendisine bir oda tahsis ediliyor. Olaylarda Sarp Bey yalıya yerleştikten sonra hızlı bir şekilde başlıyor. Yalıda yaşanan hayatlar oldukça renkli. İşadamının birbirinden güzel, hepsi farklı annelerden olma üç kızı var ve bu üç kızın hiç biri yaşlı işadamının anılarını yazmasına yanaşmıyor hatta onun bunadığını düşünüp gerçekleri çarpıtacağından korkuyorlar. Ama olayların iç yüzünün farklı olduğu zamanla ortaya çıkıyor ve gazeteci Sarp bu üç kadınla ilgili oldukça ilginç bilgiler ve deneyimler elde ediyor. Gazeteciliğinin verdiği sağduyuyla da zamanla olaylara daha farklı yaklaşıyor.

Yazar bence karakterleri güzel oturtmuş.  Yalıda dönen olaylar son ana kadar sizi uyanık tutuyor ve sonunu tahmin edemiyorsunuz. Bu yüzden kitabı biran önce bitirmek ve ne olduğunu öğrenmek istiyorsunuz. Cep boyutlarında yaklaşık 300 sayfa olan bu kitabı ben bir gün içinde bitirdim. Eğer sürükleyici, dili yormayan ve renkli karakterlerle bezenmiş bir kitap arıyorsanız bu kitaba bir şans verin diyorum. Kesinlikle sizi tatmin edecektir. Bu arada Osman Aysu'nun diğer kitaplarını da tavsiye ederim. Herkese keyifli okumalar. Kendimizi teknolojiye çok kaptırdığımız bu günlerde biraz da eski gelenekleri hatırlamakta fayda olduğunu ve kitap okumamız gerektiğini düşünüyorum. Sağlıcakla kalın dostlar.